Kaos Teorisi
Yapısal olarak bir fizik teorisi ya da matematiksel bir tümevarım değil, fiziksel gerçeklik parçalarının bir bütün olarak eğilimini açıklamaya yarayan bir yöntemdir. Bir sigara dumanının havada yaptığı şekiller tamamen düzensiz ve bağımsız rastlantıların ürünü olarak görülebilir. Ancak bir teorik fizikçi dumanın bu dinamiğinin aslında ortamdaki birçok parametre ve etken ile belirlendiği görüşündedir. Bu girdiler o kadar çoktur ve o kadar değişkendir ki incelemek ve net bir kanıya varmak imkansızdır. Parametrelerin bu denli değişken olması aslında o parametrelerin de bir çıktı olmasından kaynaklanır.
Kaos Teorisi birkaç düşüncenin birleşimidir: Matematikteki Kaos Teoremi, Kelebek Etkisi ve Fraktal Geometri
Teorinin temel önermeleri:
1- Düzen düzensizliği yaratır.
2- Düzenin anlayamadığımız hali(kaos) varsa ki -illa ki
olmalıdır- bundan dolayı düzensiz diyemeyiz. Yani düzenin dışına çıkmak
imkânsızdır.
3- Düzensizliğin içinde de bir düzen vardır.
4- Düzen düzensizlikten doğar.
5- Yeni düzende uzlaşma ve bağlılık değişimin ardından çok
kısa süreli olarak kendini gösterir.
6- Ulaşılan yeni düzen, kendiliğinden örgütlenen bir süreç
vasıtasıyla kestirilemez bir yöne doğru gelişir.
Sosyal Medya ile Kaos Teorisi İlişkisi
Kaos Teorisinden Pazarlamaya atıf yapmak da bir kaostur. Sadece Pazarlamaya değil diğer bilim dallarına da kaynaklık eden Kaos teorisi, kendi de başka felsefelerden oluşmuştur.
Kaos teorisine dayanarak sosyal medyayla ilgili birkaç varsayımda bulunalım:
Sosyal medyanın çok yönlü, hızlı ve geniş olması kaotik ortamlar yaratır, biz pazarlamacılar açısından. Bunları avantaj çevirmek için kilit mesajları yine bu ortamdan çıkarıyoruz ya da çıkarmalıyız. Sosyal medyada merkezi kontrole sahip olmayan, başıboş bir yapı. Bu yönüyle kaos teorisine benzer.
Pozitif bilimlerde kullanılan tümevarım yaklaşımı, sosyal medyayı parça parça ele alıp bütünü temsil etmemizi önerir. Buna tümü temsil ediyor demek ise bizi çok yanlış sonuçlara götürür. Sosyal medya çok yönlü, hızlı ve geniş kullanım alanına sahip olmasından dolayı tümevarım tekniği sosyal medya için yüksek riskli bir seçim olur.
Tek kişi kaynaklı bir iletiyi/yorumu ele alalım. Bir iletinizin etkilerini ve sonucunu tahmin edemezsiniz ama bu bir harekettir ve bir şeyleri etkilemektedir. Hatta okuyan herkesi etkilemektedir, dolaylı ya da doğrudan. Bu toplu hareketlere sebep olacağı gibi bir düzeni değiştirebilir de. Bu varsayım fazla iddialı gibi görünsede sosyal medyayı en iyi anlatan kelime şüphesiz "etkileşim"dir. Sadece bir iletiden etkilenebileceğimizi varsayarak birçok hatta günde binlerce iletiye maruz kalan zihnin, düşünce yapısının şekillenmesinde etkisiz olduğunu söylemek hatadır.
Yine sosyal medyada paylaşımınızın (önemsiz olduğunu düşündüğünüz), diğer insanlar tarafından yüksek beğenilirliğe ulaşması, sizi de onları da etkiler. Bu etkiler sizin ya da onların düşünce sisteminizi harekete geçirebilir veya davranışlarınızı harekete geçirebilir. Sonra o hareketler dünyaya yayılabilir ki buna örnek olarak "internet dili" diye adlandırdığım bir kavram var. İnternette kullanıcılar arasında geliştirilen ortak bir dildir. İnternet kullanmayanların anlayamayacağı bir dil. İşte bu ortak dilin bir kelimesini önce bir kişi söyler, etkileşimle o artık tüm kullanıcıların kelimesidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder